
11 Şub Lipoödem, Sadece Kadınları Etkileyen Bir Hastalık.
Lipoödem nedir? Kadınları Nasıl Etkiler?
Lipödem hemen daima kadınları etkileyen, sıklıkla ihmal edilen ve tanı konmakta gecikilen bir hastalıktır. Sıklıkla obezite olarak yanlış tanı alır. Ancak her kiloda kadında görülebilmektedir. Özellikle bacaklarda yağ dokusu artışı ile karakterize kronik ve ilerleyeci bir hastalıktır.
Tüm dünyada erişkin yaştaki kadınların yaklaşık %11’ ini etkilemektedir. Muhtemelen genetik ve endokrinolojik bir zeminde oluşur. Hastalarda %15-40 oranında ailesel geçiş vardır.
Lipödem genellikle ergenlik döneminde hormonal değişim süreciyle ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, kadınlarda hormonal değişikliklerin yaşandığı dönemlerde, örneğin gebelik, menopoz veya jinekolojik cerrahi sonrasında hastalığın belirtileri daha belirgin hale gelebilir
Tipik olarak bacaklarda simetrik olarak vücudun diğer bölgelerine göre anormal yağ dokusu depolanması vardır. Bazı tiplerinde kollarda da tutulum görülmektedir. Bununla beraber ayırt edici olarak bu şişlik el ve ayaklara inmez.
Tanı hastanın öykü ve muayenesine dayanılarak konulur. Genişlemiş ve şiş bacaklar, küçük travmalarla dahi morluk ve cilt altı kanamalar, kendiliğinden veya dokunmakla, basınç uygulamakla ağrı ve hassasiyet… Hastaların ailesinde sıklıkla benzer semptomları olan diğer kadın aile üyeleri olduğu için aile öyküsünü de sorgulamak önemlidir.
Kilo Kontrolü ve Lipoödemin İlerlemesi
Diyet ve egzersizle lipödemin görülmediği yüz, boyun ve üst gövdeden kilo verilirken, lipödemin olduğu kalçalar ve bacaklardaki kalınlaşmış subkutan yağ dokusunda pek değişiklik olmaz. Lipödemli kadınlarda diyet ve kilo verme ile şekil bozukluğu ve klinik düzelmese de, kilo alındığında lipödemin şiddeti artmaktadır. Sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü ile hastaların genel durumu düzelecek ve hastalığın hızlı ilerlemesinin önüne geçilebilir. Egzersiz ile baldır ve ayak kas pompaları çalıştırılarak; lenfatik drenajı artırmakta, dokularda ödemi ve obezite riskini azaltmaktadır.
Lipödemin erken tanı ve tedavisi önemlidir. Tedavi edilmediğinde ve ilerlediğinde, lipolenfödem, vücut kitlesinin artmasıyla birlikte, hipertansiyon, diyabet, kalp yetmezliği, eklem sorunları, anksiyete, depresyon ve yeme bozukluklarına yol açabilir.
Tedavide ana yöntem bası giysisi kullanımı olmakla birlikte bazı fizik tedavi ajanları ile ilgili olumlu sonuçlar var. Ağrı yakınması ön planda olan hastalara manuel lenf masajı yine lenfödemin eşlik ettiği durumlarda bandajlama tedavileri eklenebilir.
Lipoödemli Bireylerde Fiziksel Aktivite Ve Egzersiz
Lipödemli hastalar fiziksel aktivite için teşvik edilmeli çünkü düşük fiziksel aktivite seviyeleri vücut ağırlığınla artışla beraber lipödemin daha da kötüleşmesine neden olur. Egzersizler özellikle alt ekstremite kaslarındaki pompa fonksiyonunu harekete geçirir, dokuda ödem oluşumunu ve ek obezite riskini azaltır. Orta şiddette fiziksel aktivite sırasında yağ dokusunda azalma sağlanır. Egzersizler lenf sıvısının hareketi içinde önemlidir. Lipödemin ileri evrelerinde eklenecek olan lenfödem riskini azaltırlar. Lipödem tedavisinde kesin bir egzersiz reçetesi bulunmamaktadır. Egzersizin sıklığı, süresi ve şiddeti bireye özgü olarak belirlenmelidir. Orta şiddette fiziksel aktiviteler; yürüyüş, bisiklet, yüzme, sabit bisiklet egzersizi, dans etmek, su içi egzersizler pilates, yoga, tai-chi, elastik bandlar yardımıyla yapılan dirençli egzersizler , diz, ayak bilek ve kalça çevresi kaslarını içeren kuvvetlendirme egzersizleri eklemler üzerindeki fazla yükün azaltılmasına yardımcı olur.
Uzm. Dr Selin Bozkurt ALP
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon