Egzersize Nasıl Bağımlı Oluyoruz?

Egzersiz bağımlılığı DSM-5’te (“Zihinsel Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, 5. Baskı”) bir zihinsel sağlık bozukluğu olarak kabul edilmemiş olsa da, araştırmacılar bunu davranışsal bir bağımlılık, yani olumsuz sonuçlara yol açan aşırı davranış olarak tanımlıyor. Egzersiz bağımlılığı olan kişi, diğer bağımlılıklarda olduğu gibi, davranışının olumsuz etkilerinin farkındadır ve bu sonuçları göz önünde bulundurur ancak yine de aşırı egzersiz yapmaya devam eder. Toplumun yaklaşık %3’ünün egzersiz bağımlılığı olduğu literatürden anlaşılmaktadır, ancak egzersizin türüne bağlı olarak, alışmalarda egzersiz bağımlılığının nasıl değerlendirildiğine bağlı olarak yaygınlık %3 ile %42 arasında değişebilir.

Egzersiz Bağımlılığının Gelişim Aşamaları

Başlangıç Aşaması

Kişi sağlığını ve zindeliğini artırmak istediği için egzersiz yapmaya motive olabilir veya sadece egzersizi zevkli bulabilir. Bu başlangıç ​​aşamasında egzersiz keyiflidir ve kişinin yaşam kalitesini artırır. Genellikle egzersiz planlarına sadık kalabilirler ancak bir antrenmanı atlamanın olumsuz bir sonucu yoktur.

Risk Aşaması

Kişi egzersiz bağımlılığı riskiyle karşı karşıya kalır. Bu aşamada egzersizlerinin sıklığını ve yoğunluğunu arttırırlar. Egzersize yönelik birincil motivasyonları, keyif almaktan, stres ve disforiden (rahatsızlık durumu) kurtulmaya veya vücutlarının görünümünü değiştirmeye çalışarak özgüvenlerini artırmaya doğru kaymıştır. Egzersiz esas olarak rahatsız edici duygu ve deneyimlerle baş etmenin bir yoludur.

Sorunların Ortaya Çıkışı

Kişi günlük yaşamını giderek katılaşan egzersiz rejimi etrafında düzenlemeye başlar. Eğer egzersiz tercihleri ​​koşu grubu gibi sosyal bir aktivite ise, kendi başlarına daha fazla antrenman yapmaya başlarlar. Egzersiz rutinleri bozulursa veya bir yaralanma nedeniyle daha az egzersiz yapmak zorunda kalırlarsa, ruh hallerinde değişimler ve sinirlilik yaşamaya başlayabilirler. Yaralanmalarına rağmen ihtiyaçlarını karşılamak için başka egzersiz türleri arayabilir. Örneğin, koşarken ayak bileğini sakatladıysa, ayak bileği iyileşirken bunu telafi etmek için ağırlık kaldırmaya başlayabilir.

Bağımlılık Aşaması

Kişinin hayatı artık egzersiz etrafında döner. Egzersizlerinin sıklığını ve yoğunluğunu artırmaya devam ederler, bu da hayatın diğer alanlarını sekteye uğratır. Zevk için egzersiz yapmaktan ziyade egzersizin temel amacı, egzersiz yapmadıklarında yoksunluk semptomlarından kaçınmaktır.

Egzersiz Bağımlılığı için Risk Faktörleri

Bir kişinin egzersiz bağımlısı olup olmayacağını öngören risk faktörlerinden bazıları biyolojik (genetik gibi), çevresel veya psikolojiktir. Çevresel risk faktörleri arasında olumsuz akranlar, sosyal medyadaki olumsuz beden algısı, dış görünüşe atfedilen abartılı önem, egzersizin kilo verme stratejisi olarak değerlendirilmesi yer alır. Psikolojik risk faktörleri arasında düşük öz benlik saygısı, duygu regülasyonu zorluğu, dürtüsellik, yeme bozukluğu  ve düşük sosyal uyum, mükemmelliyetçilik  yer alır.

Egzersiz Bulumiası ve Tanımı

Özellikle son 20 yıldır ruh sağlığı sorunlarını teşhis etmek için kullanılan bir kılavuz olan Ruhsal  Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nda (DSM-5) ayrı bir durum olarak tanınmasa da egzersiz bulimiası terimi yaygınlaşmıştır.

Bulimia’nın yaygın belirtileri şunlardır:

Nispeten kısa bir süre içinde (genellikle iki saatten az) büyük miktarda yiyeceğin tüketildiği aşırı yeme dönemleri; Bulimia hastası bir kişi genellikle bu aşırı yeme sırasında kendini kontrolden çıkmış hisseder, yemek yemekten kendini alıkoyamaz ve kendini dağılmış veya sersemlemiş hissedebilir. Ayrıca davranışlarından utanabilirler; tıkınırcasına yeme sıklıkla gizlice gerçekleşir veya ihtiyatlı bir şekilde yapılır.

Alınan fazla kaloriyi telafi davranışları; müshil kullanma gibi dışarı atmayı artırmak  veya  kalori yakmak için bir şeyler yapmak, örneğin telafi edici olarak  egzersiz yapmaktır.

Kilo  ve/veya vücut şekline bağlı olarak kişisel imajın zayıf olması; bulimia hastası bir kişi genellikle nasıl göründüğü konusunda endişelenir ve kilo alma korkusu yaşar.

Bulimialı kişilerin vücut ağırlığı normal aralıkta olma eğilimindedir. Aşırı kilolu olabilirler ancak nadiren obez olurlar. Aşırı yemeler arasında bulimia hastaları genellikle düşük kalorili bir diyet uygularlar. Bulimia tanısı konulabilmesi için semptomların en az üç aydır mevcut olması gerekir. Teşhis, bir doktor veya ruh sağlığı uzmanı tarafından belirti ve semptomların tartışılması, tıbbi öykünün gözden geçirilmesi ve psikometrik ölçümler ile değerlendirmenin ardından konulmalıdır.

Egzersiz Bulumiası

Aşırı yeme sırasında tüketilen kalorileri dengelemek için aşırı egzersiz yapmayı içeren bir bulimia türü, egzersiz bulimiası olarak tanımlanır.Kısa sürede çok miktarda kalori tüketilen aşırı yeme dönemleri yanı sıra aşırı egzersiz yaparak bu kalorileri yakma uğraşı mevcuttur. Durumun doğası gereği, bazı kişilerin kusma, müshil kullanımı veya aşırı egzersiz nedeniyle fiziksel sağlıkları olumsuz etkilenir.Egzersiz bulimiasının ana tedavisi ruhsal terapidir, eğer bu belirtileri yaşıyorsanız, bir ruh sağlığı uzmanıyla çalışmalısınız.

Egzersiz, stresi yönetmenin ve olumsuz duyguları gidermenin harika bir yoludur. Egzersiz ihtiyacınız, ilişkilerinizi ve duygularınızı yönetme yeteneğinizden daha fazlaysa, bağımlılığınızın üstesinden gelmek ve daha sağlıklı başa çıkma yolları bulmak için daha fazla yardıma ihtiyacınız olabilir. Bağımlılığınızı tedavi etmenin en iyi yolu hakkında bir ruh sağlığı uzmanından destek almaktır.

Uzman Dr. Pelin BOZKURT, Psikiyatri