Obezite Genetiği

Obezite Genetiği

Obezite genetiği konusuna değinmeden önce obezite kavramını anlamakta fayda var. Obezite, başlangıç ​​ve ilerlemesi genetik altyapıya,  hastalık,  aşırı yemek yeme, yüksek yağ, yüksek kalorili diyet gibi çevresel faktörlerle inaktiviteyle ve sosyoekonomik statüyle ilişkili multifaktöriyel bir hastalıktır.

Obezite gelişmiş ülkelerdeki, önemli bir sağlık sorunu iken gelişmekte olan ülkelerde hızla ilerleyen bir sağlık sorunu hale gelmektedir. Bundan dolayı tanı konulması ve gerekli önlemlerin alınması önemlidir. Fakat tedavisi her zaman başarılı olmayabilir.

Obezite ve Genetiği Anlamak

Son yıllardaki araştırmalar da  yaş ve cinsiyet, vücut kütle indeksi (VKİ) ve visseral yağ birikimiyle karakterize olan bu hastalığın insüline direnç gelişimine de aracılık edebileceği ileri sürülmüştür.

Obezite çok iyi bilinen multifaktöriyel bir anormalliktir ve genetik temeli olduğunu gösteren güçlü kanıtlar vardır. Fakat yüksek kalori alımı ve düşük fiziksel aktivite gibi çevresel etkiler, obeziteyi ortaya çıkması için gereklidir. Sayısız çalışmalar egzersiz ve diyet dahil olmak üzere yaşam tarzının önemli rol oynadığını göstermiştir. Bununla birlikte, obezite ile ilgili genler ve polimorfizmler, mekanizmalara etkileri, obezitenin kalıtsallığını tamamen açıklamaktadır.

Risk Faktörleri

2007’den önce, genom çapında bağlantı çalışmalarını ve aday gen birliği çalışmalarını kullanan büyük çabalara rağmen, hiçbir genetik varyasyon, BMI ve nüfus araştırmalarında obezite riski ile açıkça ilişkilendirilmemiştir fakat son yıllarda bu ilişkinin varlığı üzerinde araştırma çalışmalarının sayısı hızla artmaktadır.

Obezite, enerji fazlalığı ve lipid artışı ile yağ dokusunun genişlemesiyle karakterizedir. Son 20 yılda ergenlik çağındaki obezite üç kat artarken yetişkin ve çocuklukta obezite oranları iki katına çıkmıştır. Yetişkinlik döneminde, özellikle de enerji fazlalığına uyum sağlamak için yağ doku genişlemesi (adipogenez)  iki yoldan meydana gelmektedir. Yani obezite durumunda bulunan adipositlerin genişleyip büyümesi (hipertrofi) veya yeni yağ hücrelerinin oluşması (Hiperplazi) sık görülen bir fizyolojik gelişmedir

Doğada enerji dengesi denklemi çok basit görünse de gerçekte olağanüstü karmaşıktır. Herhangi bir kronik dengesizlik (çok fazla enerji veya enerji açığı) vücut kütlesi değişikliğine neden olabilir. Besin alımının kalori değeri, ısı ve iş için harcanan enerjiyi aşarsa, endojen formları olan, örneğin glikojen, hücresel protein ve trigliseridler gibi depolanmış enerjiye dönüştürülür. Enerji dengesi metabolik, fizyolojik, beslenme, psikolojik içeren ve genetik etkilerin yanı sıra potansiyel olarak etkileyen bu kompleks faktörler arasındaki karşılıklı ilişki ile sağlanabilir.

Aşırı kilolu veya obez İnsanlarda  oluşumu önceden belirleyen diğer sağlık sorunları ve genetik faktörlerin bulunduğu saptanmıştır. Ayrıca aile öyküsü bilgisi ve bağışıklık sistemi bozukluklarının da çok etkisi olabileceği bildirilmiştir. Bütün bu faktörlerle birlikte gelişen inflamasyon indükleyicileri, akut faz proteinlerinin konsantrasyon değişikliklerine yol açarak bireyin yaşamını etkileyebilir. Fakat ne olursa olsun obezite genellikle arka plandaki genetik faktörler ile birlikte yaşam tarzıyla belirlenmektedir.

Sonuç Olarak

Obezite yani aşırı yağ dokusu birikimi, hiperlipidemi, yüksek tansiyon, karbonhidrat intoleransı ve şeker hastalığı, koroner aterosklerotik kalp hastalığı, gut, kısıtlayıcı akciğer hastalığı, safra taşı mesane hastalığı, kanser, dejeneratif artrit ve infertilite gibi bir dizi, klinik probleme sebep olmaktadır. Obezite ve kronik hastalıkların her biri arasındaki kesin ilişki tam olarak anlaşılamamıştır ancak yağ dağılımındaki bozukluklar risk faktörlerinin gelişmesine sebep olmaktadır.

Obezite dünya çapında yaşam kalitesine etkisi, ekonomiye ve sağlık hizmetlerine yükü açısından geniş kapsamlı halk sağlığı sorunu olarak giderek daha fazla tanınmaktadır. Ölüm riski açısından obezite, beşinci önemli faktör olması nedeniyle, obezitenin önlem ve tedavisinde çalışmaların arttırılması sağlıklı bir yaşam adına büyük önem taşımaktadır.

Uzm. Dr. Onur Oral

Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi

 Spor Sağlık ABD Öğretim Görevlisi