26 Nis Vücudunu Tanı Ve Ona Hükmet
İnsan bedeni uzun süre yapması gereken hareketleri yapmadan yaşamını sürdürdüğünde, sahip olduğu bazı fonksiyonel yeteneklerinin azalacağı ve bu fonksiyonel yetersizliklerinde birçok hastalığa neden olabileceği belirtilmektedir. Hareketsiz yaşamın sonucunda birçok hastalıklar meydana gelmektedir. Ortaya çıkan hastalıklar hipokinetik hastalıklar olarak tanımlanmaktadır.
Yaşam kalitesini yükseltmek günümüzde oldukça zor gibi görünse de aslında doğru bir planlamayla yapılabilecek bir durumdur. Düzenli egzersiz yapmak kişinin hayat planlamasından, psikolojisine, fizyolojik değişiminden, sağlık durumuna kadar birçok olumlu etki göstermektedir. Yapılan birçok araştırma metabolik rahatsızlıkların temelinde egzersizden uzak hareketsiz bir yaşam olduğunu bize sunmakta.
Kendinizi Tanıyın
Yaşam kalitemizi arttırabilmeniz için önce kendinizi tanıyarak başlamalısınız. Sabah uyandığınızda kendinizi nasıl hissettiğinizi, günün hangi saatlerinde enerjinizin düştüğünü, egzersiz yapmıyorsanız neden yapmadığınızı (psikolojik baskı, korkma, gittiğiniz yerde ki insanların bakışları vs.) tespit edin. Vücudunuzun fiziksel uygunluk seviyesine gelmesi bu noktada çok önemlidir. Fiziksel uygunluk için farklı antrenman modellerinde, farklı antrenman şiddetleri uygulanmaktadır.
İnsanın kendi vücudunu tanıması, neler yapabileceğini bilmesi çok önemlidir. Yürüyüş yaparken bile kullandığınız ayakkabıdan, basış mekaniğinize, aldığınız nefese ve bulunduğunuz ortama kadar değişkenler performansınızı etkiler. Açık ortamda belirli bir tempoda yürüyüş yaparak başlayabilirsiniz. Yapılan bir araştırmada; Amano ve arkadaşları (2001), yaş ortalamaları 41,6 yıl olan obez erkek ve bayanlara 12 haftalık aerobik egzersiz yaptırmışlar. Egzersizleri haftada 3 gün 30 dakika süreyle uygulatmışlar. Egzersiz öncesi deneklerin vücut kitle indeksleri 27,3±0,4 kg/m2 olarak tespit etmişler ve çalışma sonucunda vücut kitle indeksinde anlamlı bir azalma olduğunu belirtmişlerdir. (Vücut kitle indeksinizin yaşınızla doğru orantılı olarak değişmesi sağlığınız açısından temel bir göstergedir.)
Bu noktada sizin ne istediğiniz önemli bir nokta. Egzersizin amacı, kapsamı, şiddet, yoğunluğu parametrelere ve kişiye göre değişkenlik gösteren bir durumdur. Egzersiz yöntemlerinden sadece aerobik egzersiz yeterli mi? Diye soracak olursak, aslında tamamen yeterli değil! Her yaştan insanın iskelet kaslarının kuvvetlenmeye ihtiyacı vardır. Metabolik hastalıklar, kardiyak rahatsızlıklar gibi etkeni yüksek olan hastalıklar için egzersiz modellerinin farklı modellerle uygulanması gerekmektedir. Araştırmalar, aerobik ve anaerobik ağırlıklı farklı egzersiz programları uygulayan bireylerin yağ yüzdesinin sedanterlere göre daha az olduğu, yağsız beden ağırlığının ise daha yüksek olduğu, egzersiz yapan grupların birbirleri ile bu parametreler açısından benzer oldukları ortaya çıkmıştır.
Yine son yıllarda yapılan başka bir araştırmada; Nindl ve arkadaşları (2000), 31 sağlıklı bayana 6 ay süre ile haftada 5 gün rezistans ve aerobik kombinasyonundan oluşan bir egzersiz programı uygulamışlar ve antrenman sonunda vücut kitlesinde %2.2 oranında bir azalma kaydetmişlerdir.
Egzersizin vücudumuzda yarattığı değişiklik hepimize çok iyi gelmekte ve vücudumuz antrenman rutini içerisindeyken iş hayatında veya günlük hayatımızda daha aktif bir şekilde hareket halinde oluyoruz. Egzersiz; kendini tanıma serüveninde ilk adımdır. Bu yolda bir egzersiz uzmanı ve kendiniz ortak bir plan doğrultusunda ilerlerseniz yaşam kalitenizin arttığını, öz güveninizin yükseldiğini, kendinizi daha güçlü hissettiğinizi fark edeceksiniz.
Dart Training House ekibi olarak tüm süreçlerinizde yanınızda olmaktan keyif duyacağız 🙂
EGZERSİZ UZMANI
PİLATES EĞİTMENİ
ILGIM TÜRKAN