01 Şub Polikistik Over Sendromundan Korkmayın
Polikistik over sendromu (PCOS), doğurganlık çağına erişen birçok kadında gözlenen bir endokrin rahatsızlıktır. Over (yumurtalık), döllenmeden hormonların üretimine kadar birçok görevi vardır. Polikistik over sendromuna sahip olan kadınlarda yumurtlama genellikle gerçekleşmez dolayısıyla adet düzensizliği başta olmak üzere birçok hormonel rahatsızlıkları beraberinde getirir.
Kadınlık hormonu olarak bilinen östrojen PCOS da salgılanamadığı için ileri dönemlerde aşırı tüylenme, sivilcelerde artış, gebe kalamama, yumurtalıklarda kist ve bunlarla beraber obezite (özellikle abdominal obezite), insülin direnci gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Yapılan çalışmalar da üreme çağındaki kadınların %5-10’unda PCOS görüldüğü ve bu bireylerin %50-65 obezite, % 30-70’inde insülin direnci, % 7-10’unda ise Tip 2 Diyabet ve tüm bu endokrin ve metabolik rahatsızlıklara eşlik eden hirşutismus (aşırı tüylenme) PCOS da gözlemlendiği belirtilmiştir.
Polikistik over sendromlu kadınlarda metabolik
risk gelişimi oldukça yüksektir. Bunların başında diyabet, insülin direnci ile obezite gelmektedir.
Dolayısıyla bireylerin beslenme programlarına dikkat etmeleri oldukça önemli.
Çünkü oluşan riskler ve endokrin rahatsızlıklarla beraber kilo vermeye direnç gelişebilir.
Peki beslenme programı nasıl olmalı
Yapılan bir başka çalışmada PCOS rahatsızlığına sahip ve aşırı kilolu kadınlarda yüzde 5’lik kilo kaybının âdet döngülerini ve yumurtlamayı düzeltebileceği çalışmalarla gözlemlenmiştir. Dolayısıyla öncelikle kilo artışı kontrol altına alınmalı.
- Lif tüketimine dikkat edilmeli… Lif tüketiminde sıvı alımı ise en önemli detaylardan. Çünkü lifli besinler (meyve, sebze, yulaf, tam tahıllı ürünler) tüketirken sıvı alınmadığında konstipasyonda (kabızlık) ile karşılaşma ihtimali yüksektir.
- Aşırı yağlı besinlerden kaçınılmalı… Özellikle çikolata gibi kompleks besinlere dikkat edilmeli… Yağlanma artıkça hormon düzensizliği ve metabolik rahatsızlıklarda artış gözlemlenmektedir.
- Eğer ki insülin direnciniz varsa özellikle öğlen öğünleriniz protein ağırlıklı; akşam öğünlerinizde ise sebze ağırlık olarak planlamalısınız.
- Kan şekerinizde ki dalgalanmaları önlemek için karbonhidrat alımınız kompleks karbonhidratlar yana olmalı ve her sağlıklı bir beslenme programında olduğu gibi rafine besinlerden uzak durulmalı.
- Hormon sağlığı için Omega-3 tüketilmeli… Haftada 2-3 kez balık tüketimi ile ceviz, fındık, avakado, semizotu gibi besinler LDL kolestrol ve trigliseridler için oldukça önemlidir.
Beslenmenize Antiinflamatuar Besinler Ekleyin…
PCOS durumunda vücutta düşük dereceli inflamasyon oluşabilmektedir. Bu durum karşısında tüketeceğiniz antiinflamatuar besinler bu durumu baskılayacaktır. Peki bu besinler nelerdir?
- Soğan,
- Sarımsak,
- Ananas,
- Zerdeçal,
- Zencefil,
- Yoğurt gibi besinler içeriği yüksek besinlerdir.
Ara öğününüze ekleyeceğiniz ananas ve
yoğurt ikilisi veya yemeklerinize eşlik eden sarımsaklı, baharatlı yoğurt ile
öğünlerinizin antiinflamatuar etkisini artırabilirisiniz.
Belirtmeliyim ki süreçte doktor kontrolü
olmadan ilerlemek doğru olmayacaktır ve unutmayın ki,
doktor ve diyetisyen kontrolünde olan rahatsızlıklarınıza antrenman programınız
eşlik ettiği sürece kilo vermenize hiçbir durum engel değildir.
Dyt. Öykü Yıldırım