25 Ara Mikrobiyota egzersizi seviyor mu?
Mikrobiyota Egzersizi Seviyor mu?
Mikrobiyota ve egzersiz ilişkisinin sorunun cevabını vermeden önce mikrobiyotanın tam olarak ne olduğunu size bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Mikrobiyota, vücudumuzda yaşayan mikrop topluluğuna verilen isim. Yaklaşık 100 trilyon kadar mikrop vücudumuzda yaşıyor ve mikrobiyotamızı oluşturuyor. Ne kadar çok olduklarını hayal etmen için küçük bir bilgi daha; vücudundaki mikropları yan yana koyduğunda dünyanın çevresini 2.5 kez dolanabiliyorlar.
Son dönemde yapılan çalışmalar hastalıkların %90’ının mikrobiyotaya bağlı olabileceğini söylüyor. Rakamlar seni korkutmasın ama mikrobiyotana iyi bakman ve ona kendini sevdirmek için sebebin çok, unutma.
Mikrobiyota neleri sever?
Sağlıklı bir mikrobiyota için ilk adım aslında anne karnında atılıyor. Annenin hamilelik dönemindeki beslenmesi bebeğin mikrobiyotası için çok önemli. Bundan sonraki faktör ise doğum şekli. Yapılan çalışmalara göre vajinal yolla doğan bebeklerin mikrobiyotaları sezaryen ile doğan bebeklere göre çok daha avantajlı. Sonrasında bebeğin ilk probiyotik besin olan anne sütü ile tanışması ve ilk 6 ay sadece anne sütü alması, mikrobiyotasını güçlendiriyor.
Bu noktadan sonra işin içine çevresel faktörler girmeye başlıyor ve yaş, kullanılan ilaçlar, hastalıklar, stres, hijyen durumu, beden ağırlığı bir çok faktör mikrobiyotayı etkilemeye devam ediyor. Diyet ise mikrobiyotayı etkileyen en önemli çevresel faktörlerden biri ve yapılan çalışmalara göre bağırsak kompozisyonunu %57 oranında etkiliyor. Mikrobiyota ve bağırsak dostu beslenme şimdi daha çok dikkatini çekti, itiraf et.
Mikrobiyota egzersizi seviyor mu?
Evet, kesinlikle egzersiz mikrobiyotana iyi geliyor. Hem kısa süreli, hem de uzun süreli egzersiz bağırsak floranı etkiliyor. Peki nasıl?
Bağışıklık sistemi için bağırsaklarının önemini daha önce duymuş muydun? Mikrobiyotanın yani vücudundaki mikropların yaklaşık olarak %95’i sindirim sistemi kanalında ve bağırsaklarında yer alıyor. Bağışıklık sistemi hücrelerinin de yaklaşık %70’i bağırsaklarında. İşte egzersiz bu noktada devreye giriyor ve yapılan çalışmalara göre bağışıklık sistemi ile ilişkili olan bağırsak mikrobiyotasında olumlu değişikliklere yol açıyor.
Egzersiz kilo kaybını destekleyerek de bağırsak florasına destek olabiliyor. Egzersiz, mikrobiyotada antiobezite bakterileri olarak tanımlanan bakterilerin sayısını artırarak kilo kaybını destekliyor. Yapılan çalışmalar obez bireylerin bağırsak mikrobiyotasındaki çeşitliliğin, ideal kilosunda olan bireylere göre çok daha az olduğunu gösteriyor ve kilo kaybıyla florada düzelmeler olabiliyor. Ayrıca mikrobiyotadaki çeşitlilik egzersiz performansını da olumlu yönde etkiliyor. Sporcularda görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı ve tedavi süresini de olumlu etkilediğine dair çalışmalar var.
Diyetisyen
Betül Karakuş