Kilo Verme

Kilo verme süreci pek çoğumuz için oldukça karmaşık bir hal almış olabilir ancak öncelikle nedenlerini anlayalım.

İnsülin; metabolizmanın düzenleyici temel hormonlarından biridir. Bilim adamlarını insülini araştırmaya iten sebep ise insülin direncinin ortaya çıkardığı hastalıklardır.  İnsülin direnci , karmaşık bir patogeneze sahiptir ve patogenezi halen tam olarak aydınlatılamamıştır. Obezite ile insülin direnci arasında çok güçlü bir ilişki bulunmaktadır.

Zayıflama Önünde Engel

İnsülin direnci kontrol edilmediği durumlarda obezite ile sonuçlanır. Erken dönemde diyet düzenlenmesi ve egzersizi içeren yaşam tarzı değişiklikleri ile gerileyebilir. İnsülin direncine müdahale edilmediğinde, uzun dönemde birçok hastalığa sebep olabilir. Kardiyovasküler hastalık riski artar ve endotel fonksiyonu bozulur.Tip 2 Diyabet gelişir.

Günümüzde metabolik sendrom sıklığı da gittikçe artmakta ve en önemli etkenlerinin başında da insülin direnci gelmektedir. Ölçüm için altın standart olan yöntem öglisemik hiperinsülinemik klemp metodudur. Bu metodun zahmetli ve pahalı olması sebebiyle Homeostasis Model Assessment (HOMA) metodu kullanılmaktadır. HOMA formülü açlık serum glikozu ve açlık serum insülini değerleri ile hesaplamaya dayanır. İnsülin direnci varlığında, yaşam tarzı değişiklikleri ile insülin direncini geriletme hedeflenir. Şayet geriletilemeyecek duruma gelmiş ve klinik problemler ortaya çıkmışsa hastalığa uygun ilaç tedavisi hekim tarafından verilebilir. İnsülin direnci temelinde ortaya çıkan hastalıkların medikal tedavisine ek olarak yaşam tarzı değişiklikleri ilaçların etkinliğini arttırmaktadır.

İnsülin direnci ile mücadele için büyük yardımcımız; egzersiz.

  1. Aşırı kilolu veya obez çocuk/ergenlerde aerobik, direnç ve kombine egzersizin insülin direnci, açlık glikozu ve açlık insulinindeki değişikliği değerlendirildi. Düzenli yürüyüş, koşu, bisiklet gibi egzersiz yöntemlerinin, obezite ve aşırı kilolu çocuklar ve ergenlerde açlık insülin seviyelerinin ve HOMA’nın azalması ile ilişkili olduğu ve metabolik sendromu ve tip 2 diyabeti önlenebileceği belirtildi.
  2. Obeziteye bağlı insülin direnci temel olarak adipoz olmayan dokulardaki, özellikle iskelet kası ve karaciğerindeki yağ asidi aşırı yüklenmesinden kaynaklanır. Burada reaktif oksijen türlerinin ve mitokondriyal disfonksiyonun yüksek üretimine neden olur. Akademik kanıtlar; tek başına ve kombinasyon halinde direnç ve dayanıklılık antrenmanlarının, obezitenin insülin duyarlılığını artıran ve böylece diyabeti önleyen zararlı etkilerini önleyebileceğini göstermektedir.
  3. Dayanıklılık antrenmanları ile birleştirilen antioksidan takviyesi, yalnızca antioksidan enzimlerin ekspresyonunu ve / veya insülin sinyal yolunun bileşenlerinin aktivitesini kullanabilen antioksidanlar kullanıldığında, ilave bir şekilde insüline dirençli iskelet kasında glikoz taşınmasını arttırır.
  4. Pioglizaton türevi şeker ilaçları ile Omega-3 ile kombinasyonunun kan glukoz seviyelerini anlamlı derecede düşürdüğü ve insülin direncine pozitif etkiler sağladığına dair kanıtlar mevcuttur. Kan glukoz seviyelerinin düşürülmesinde ve lipit profili ve insülin direncinin arttırılmasında potansiyel etkiler göstermiştir.
  5. Mitokondriyal disfonksiyondan kaynaklanan insülin direnci, metabolik ve kardiyovasküler anormalliklere ve daha sonra kardiyovasküler hastalıkta artışlara neden olabilir. Ayrıca, mitokondriyal fonksiyonu olumlu etkileyen birçok şey, insülin direncine etki etmektedir.

Eğitmenin gözünden küçük bir not bırakıyorum…

Yaşam kalitenizi arttıracak, sürdürülebilir alışkanlıklar edinin. Kilo verme süreci için hızlı, magazinel yöntemlere başvurmayın. Doktor kontrollerinizi düzenli yaptırın. Beslenmeyle ilgili tüm önerileri beslenme ve diyet uzmanlarından, egzersiz ile ilgili tüm önerileri hareket profesyonellerinden aldığınızdan emin olun!

 

Yeliz ÜMİT
Egzersiz Uzmanı
Atletik Performans Antrenörü