Corona Virüsünde Beslenme Etken mi?

Dünyayı saran Corona virüsü, son zamanlarda hepimizin gündeminde. Belirtilerinde de anlaşıldığı üzere üst solunum yollarında enfeksiyona yol açan viral bir etken olan bu virüste; enfeksiyona sebep olacak her türlü faktörü bu süreçte göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Öncelikle belirtmeliyim ki; güçlü bir bağışıklık sisteminiz varsa şanlısınız ama Corona virüsü ile savaşmak için alacağınız önlemlerde ise çevresel faktörlere dikkat ederken diğer besinsel faktörler bizim elimizde.

Bağışıklık sistemi vücudumuzun savunma mekanizmasıdır ve sürekli aktif bir halde çalışırken mikroorganizmalara karşı çalışmaktadır. Bu sistem dışarıda maruz kaldığımız tüm zararlı mikroorganizmalara karşı bizi korumaktadır. Yaşamsal döngümüzde serbest radikaller diye bir gerçeğimiz var. Serbest radikaller vücudumuzdaki diğer bileşenlerle reaksiyona girer ve maalesef DNA moleküllerimize zarar vermesi ile süreci yönetir. Bu durum sonucunda Corona virüsü başta olmak üzere kanserden, sedef hastalığına, gripten sinir sistemi rahatsızlıklarına kadar birçok rahatsızlıkta bağışıklık sistemimizin ve serbest radikallerin rolü oldukça yüksektir.

Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için çeşitli yöntemler var. Fakat tek besinden mucize beklemek maalesef doğru değildir. Peki bağışıklık sistemini güçlendirmek için neler yapmalıyız veya nelerden uzak durmalıyız? Gelin hep birlikte inceleyelim…

Düşük Kalorili Diyetlerden Uzak Durun

Güçlü bir bağışıklık sistemi yeterli ve dengeli beslenmek ile başlar. Bu nedenle uzun süreli detoks suları, düşük kalorili diyet listeleri, tek öğün beslenmek veya tek besin kaynağı ile beslenmek bağışıklık sistemimiz için oldukça risklidir.  Kalori kısıtlaması ile yapılan uzun süreli diyetlerde bir miktar vitamin ve mineral yoksunluğu gözlemlenmektedir. Dolayısıyla süreci multivitamin veya takviye ürünlerle yönetmek yerine besinlerle vitamin ve mineral desteği sağlamak ise en sağlıklı adım olacaktır.

Her gün 1 Tane Yumurta Tüketin

Doğru ölçüde ve emilimi kaliteli olan protein kaynakları bizi enfeksiyonlara karşı korurken; kas ve sinir sistemi için oldukça önemlidir. Bununla beraber enerji metabolizmamız için karbonhidratlar, hormonal döngümüz için ise yağlar oldukça etkilidir.

1 tane Limon mu 100 gr Kuşburnu mu?

100 gram kuşburnudaki C vitamini 1 kilo limona eş değerdir. C vitamini bildiğimiz gibi enfeksiyonlara karşı korurken; bağışıklık sistemi için en doğru tercih. C vitamini için meyveler ve sebzeler C vitamini kaynağıyken; kuşburnudan da destek almayı unutmayın.

Belli Vitaminlere Dikkat

Özellikle B6 vitamini, Demir ve Çinko bağışıklık sisteminin düzenli çalışmasına ve antikor üretimine yardımcıdır. Bağışıklık sistemindeki aksaklıklar lenf bezlerindeki savaşçı hücrelerin işlevinin azalmasına neden olur ve hücresel bağışıklık yanıtlarının düşmesine neden olabilir. Muz, tavuk  göğsü, ton balığı, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru baklagilleri beslenmenize düzenli aralıklarla eklemenizde oldukça fayda var. Diğer destek mineral ise selenyum. Selenyum, antioksidan etkisi gösteren önemli bir mineraldir. Selenyum vücudun bağışıklık sistemi enzimi olan glutatyon peroksidazın yapısına katılır. Glutatyon peroksidaz hücreleri bizi oksidadif strese karşı korumaktadır. Brezilya cevizi, sığır ve hindi eti, yumurta başlıca Selenyum kaynaklarıdır.

 

Son olarak bağırsak florası ne kadar güçlüyse o kadar dirençli olursunuz. Probiyotik denildiğinde ilk akla gelen kefirdir. Fakat pancarın içerdiği glutatyon peroksidaz enzimi ve probiyotiklerle beyaz kan hücrelerinin artmasını sağlarken serbest radikallerin oluşumunu engellemektedir. Bununla beraber vücudumuzu zararlı bakterilere ve enfeksiyonlara karşı koruyan bu dost bakteriler direncimiz için önemlidir. Özelikle fermente edilmiş besinler olan kefir, mayalı besinler, turşu ile ilave supleman probiyotikler size destek sağlayacaktır.

 

Ara öğünlerinize siyah çekirdekli üzüm, yaban mersini ve kayısı, çaylarınıza da karanfil eklemeyi unutmayın!

Siyah çekirdekli üzüm ve yaban mersini: Proantasiyanidinlerin serbest radikallere karşı inhibe etki göstermektedir.

Kayısı: İçerdiği A, C, E vitamininden dolayı yapılan deneysel çalışmalarda %10 oranında kuru kayısının ilaçlara bağlı oksidatif hasarın tedavisinde faydalı olduğu  bildirilmektedir.

Karanfil; İçerisindeki  eugenol ile anti-enflamatuar (enfeksiyona karşı) ve antibakteriyel etkilere sahipken zencefil C vitamini, lif ve anti inflamatuar etkisi ile bağışıklık sistemini güçlendirmede etkendir.

 

Yukarıda saydığım tüm besinler bağışıklık sistemimiz için oldukça önemlidir. Bu besinleri bireysel kalori ve besin ihtiyaçlarınıza göre planladığınız sürece takviye almanızı gerektiren bir durum yoktur. Fakat yaptıracağınız kan tahlili sonucunuza göre doktor kontrolünde takviye almanızda fayda var. Beslenme ile ilgili diğer tüm detaylara ve hizmetlere https://dartraininghouse.com/personal-training-beslenme/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Dyt. Öykü Yıldırım